Türkiye, Suriye ve Kürt bölgelerinde 59 binden fazla kişinin ölümüne yol açan depremden bir yıl sonra durum nasıl? Bir mühendis, valilik temsilcisi, doktor ve gazeteci konuyla ilgili görüşlerini aktarıyor.

Fotograf: Andreas Hansen

Bir yıl önce 6 Şubat Pazartesi günü yaşanan güçlü depremde Türkiye, Suriye ve Kürt bölgelerinde 59.000’den fazla insan hayatını kaybetmişti. Türkiye’de 50.000’den fazla kişi hayatını kaybederken, güneydeki komşu ülkede 8.000’den fazla kişi hayatını kaybetti.

Evleri yıkılmış, soğukta çadırlarda uyumak zorunda kalmışlardı.

Bu kadar bina nasıl çökebildi?

Ökkeş Burak Dalkıran Kahramanmaraş İnşaat Mühendisleri Odası il temsilcisi. Şöyle konuştu:

”Yapım aşamasında ciddi işçilik hatalarını olduğunu gözlemliyoruz. Bundan sonraki süreçte bence insanlar da biraz daha dikkatli olacaktır. En azından yapım noktasında birçok işçilik hatasını önüne geçilecektir diye düşünüyorum. Çünkü deprem çok büyük bir ders oldu.”

Depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen birçok insan hâlâ konteyner kentlerde yaşıyor. Yeniden yapılanma çalışmasının önündeki engellerden biri temiz içme suyudur.

Bunun üzerine İslahiye Valiliği’nin temsilcisi Muhammet Çınarka şöyle cevap veriyor:

“Tüm konteyner kentlerde içme suyu mevcut ve tüm kanalizasyon bağlantıları yenilendi. Kullanılabilecek su açısından ise depremden iki hafta sonra tüm ilçenin su sorunu çözüldü.”

Ancak Kahramanmaraş’taki doktor Lütfi Tiyekli’den farklı notlar duyuluyor:

“Şu anda kayıp kaçak oranı çok yüksek şebeke suyunda Bu da mevcut şebeke suyunda şehriye anlamına geliyor.”

Depremzedelerin su dışında başka sorunları da var. Örneğin, birçok evsiz insan için konut bulma konusunda.

Gazeteci Kazım Kızıl’ın anlattığı şu:

“İnsanlar harabelerden çıktıklarında çok korktular” diyor.

Gazeteci deprem bölgesini terk etti ve birkaç ay sonra geri döndü. Hayal kırıklığına uğradı.

”Bu sefer geldiğinde 11 ay geçince daha iyi bir durumda bekliyordum. En azından enkazların çoğunluğunun kaldırıldığı. Belki de yeni yerleşim yerlerinin yapıldığı veya bir en azından insanların ne zaman kalıcı konutlara geçeceği ile ilgili bir belirli bir takvim bekliyordum ama şu anda işte tüm deprem bölgesinde yaklaşık 500.000 insan konteynır kalıyor.”

Binlerce kişinin evini terk etmek zorunda kaldığını ve iş bulamadığını söylüyor.

“Evleri yeniden inşa etmenin, kalıcı evler inşa etmenin ve bunları insanlara vermenin ne kadar süreceğini tahmin edemiyorum.”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan deprem bölgesine yaptığı ziyarette şunları söyledi:

“Maalesef ilk birkaç gün Adıyaman’da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Hava ve yol koşulları nedeniyle ilk günden gelemedik. Bunun için sizden ilk günler için helallik istiyorum. Her şeyin farkındayız ve gereğini yaptığımızdan, yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.

Olan oldu. Ökkeş Buğra Dalkıran, en önemli şeyin inşaat sektöründeki hatalardan ders çıkarmak olduğuna inanıyor.

“Gelecek kuşakların bunu hatırlayacağını düşünüyorum. Mühendisler olarak geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması için elbette mücadele edeceğiz.”

Artiklen er en del af et stort tema på Jiyan om genopbygningsarbejdet efter jordskælvet i Tyrkiet, Syrien og de kurdiske områder. Projektet udføres med støtte fra OpEN-puljen, Udenrigsministeriets Oplysnings- og Engagementspulje.

Del på sociale medier

Kommentér via Facebook

kommentarer